Hatay'ın Güzelliklerine Hoş Geldiniz
Medeniyetler Şehri

Antakya Kalesi ve Surlar

Hatay Kalesi

Hatay (veya Antakya) Kalesi, İstanbul'daki surlardan sonra Türkiye'nin en uzun sur duvarları olan Antakya Kalesi'nin surları MÖ 300 yıllarında Büyük İskender'in generallerinden Seleukos I. Nikator zamanında inşa edilmiştir. Roma ve Bizans dönemlerinde yapılan ilavelerle genişletilmiş, 23.600 metre uzunluğa erişmiştir. Habib Neccar Dağı üzerinden batıda Asi Nehri’ne, doğuda da aşağıdaki düzlüklere kadar ulaşır.
Kalenin, kuzeyde Halep Kapısı (St. Paul), doğuda Demir Kapı, güneyde Şam Kapısı, batıda Köprü kapısı ve kuzeybatıda Köpek Kapısı olmak üzere 5 kapısı vardır.
Antakya Kalesi ve surları, Seleucus I. Nicator tarafından Antakya şehri ile beraber inşa edilmiştir. Silpius (Habib-i Neccar Dağı)'un en yüksek ve sarp tepesi üzerindeki iç kale ve dolayısıyla şehrin etrafı yüksek surlarla çevriliydi. Uzunluğu 23.600 metreyi bulan surlar üzerinde yürünebilecek yollar bulunurdu. Bu yollar yardımıyla surlar üzerinden yürünerek kent çepeçevre dolaşılabilirdi. Yine surlar üzerinde, aralarında birer ok atımı mesafe bulunan çok katlı ve kare biçiminde 360 nöbetçi kulesi bulunuyordu. Bugün surların sadece Hacıkürüş deresine bakan yamaçlarındaki bölümü ile dere üzerinde aynı zamanda baraj ve köprü görevi de yapan Demirkapı bölümü sağlamdır. Günümüzdeki Habib-i Neccar Dağı'nın tepesinde yıkılmış sur ve burç kalıntıları ile iç kalenin kalıntılarını görmek mümkündür. Yıkılmadan önceki dönemlerde bu surlar üzerinde çeşitli yönlere (İskenderun, Halep, Defne, Kuseyr gibi) açılan kapılar vardı. Bunların en önemlisi, şehre kuzeyden gelen yolların tek giriş yeri olan ve Asi ırmağı üzerinde bulunan Köprü Kapısıydı. Kapı 19. yüzyılın sonlarında kaldırılmış, taş köprü ise 1972 yılında yıkılarak yerine yenisi yapılmıştır.
DEMİRKAPI
St. Pierre Kilisesi yakınından geçen Hacıkürüş Deresi'nden akan şiddetli selleri kontrol altına alabilmek için Habib-i Neccar Dağı ile Haçdağı'nı birbirinden ayıran derin ve dar vadi üzerinde surların devamı niteliğinde yüksek ve sağlam bir duvar olarak yapılmıştır. Aynı zamanda şehrin giriş kapılarından biri olarak kullanılmış ve demir parmaklıklarla korunduğu için bu ismi almıştır. Bu duvar günümüzde hala ayaktadır. St. Pierre kilisesi yanındaki yoldan gidilerek görülebilir.


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol